Ayşegül Sünbül Yazdı…
Son günlerde en çok tartışılan konuların başında 5G teknolojisi ve koronavirüs arasındaki ilişkinin sorgulanması geliyor. Teknoloji uzmanları, bilim insanları, her konuda fikri olanlar, bilen bilmeyen herkesi dinliyor, yorumluyor ve tartışıyoruz. Peki, nedir bu 5G ?
1G, analog hücresel veri transfer teknolojisiydi, ilk kez kablosuz veri aktarımı ile tanıştığımız teknoloji 1. Nesil 1G oldu. Mobil cihazlarımızdan internet sayfalarında gezmemizi sağlayan ve kablosuz veri hızının arttığı teknolojiye 2G ile kavuştuk. CDMA(Code Division Multiple Access); TDMA(Time Division Multiple Access) GSM (Global System for Mobile Communications) teknolojilerinin hayatımıza girmesi ile saniyede 200 kilobyte veri hızı ile tanıştık. 3G ile bu veri hızını megabyte ile ölçmemizi sağlayan yeni teknolojiler eklendi. Son olarak 4G ve 4,5 G ile LTE teknolojisi eklendi gigabyte terimini kullanmaya başladık. LTE de 100 megabyte veri aktarımından 4,5G LTE advanced ile 450 megabyte veri aktarımına geçtik. Hatta 1 gigabyte hıza kadar ulaştık.3G de hayal dahi edemediğimiz şekilde telefonda dizi ve film izlemeye başladık hatta dağ başında dahi youtube da videolar izledik, sosyal medya da vakit geçirdik.
5G yani 5. Nesil teknoloji ise daha fazla iyileştirmeler içererek, veri aktarımında 1 gigabit ile 10 gigabit arasında maksimum veri aktarım hızına ulaşması öngörülüyor. Her yeni G’de iyileştirmelerle teknolojinin kullanım alanı daha da hayatımızın içine dahil olup, kolaylaştırma hedefliyor. Akıllı evler, nesnelerin interneti gibi birkaç yıl önce fantastik olarak tanımlanan yaklaşımlar şimdi günümüz ve günlük hayatımızın parçası olmaya hazırlanıyor.
Buraya kadar teknik bir yaklaşımdan söz ediyoruz. Dalga boyu ve canlılar insanlar üzerindeki etkisi için ise bilim insanlarının görüş farklılıkları aşikar.
Refleks Gazetesi yazarı Mehmet Uluğtürkan’ın “Armut ağacı, 5G ve Koronavirüs” isimli köşe yazısında Bilim İnsanı Dr Thomas Cowan’ın 5G- Korona ilişkisini irdelemesi üzerine bölümü ve yazının tamamını okumanız için linki ekliyorum. Armut ağacı bölümünü de okumanız tavsiyesi ile;
“Dr. Thomas Cowan, 5G-koronavirüs ilişkisini irdelerken su ve ağaçların nasıl etkilendiği üzerinde duruyor. 5G’deki 60 GHz frekansının oksijen üzerine olan etkilerini sıralıyor. Her ilerleyen yeni dalgayla moleküller ısınıyor. Onların üzerindeki elektronların dönme frekansı değişiyor. İşte, bu oksijen ciğerlere doldurulduğunda vücuda, kana, beyne dağıtımda sıkıntı yaşatıyor”
http://www.refleksgazetesi.com/yazarlar/mehmet-ulugturkan/armut-agaci-5g-ve-koronavirus/166/
Başarsoft CEO’su Alim Küçükpehlivan Kanalekonomi canlı yayınında Ekonomi Gazetecileri Derneği Başkanı Celal Toprak’ın 5G Teknolojisi-koronavirüs ilişkisi üzerine sorduğu soruyu şu şekilde cevapladı.
“G’ler arttıkça telekomünikasyonun sağlığımıza vereceği olası tehlikeler azalıyor”.2G çıktığında Telsim Çamlıca’dan tek baz istasyonu ile bütün İstanbul’a yayın yapıyordu. 5G ile bu daha da azalacak. “İnsanlar anlamadığı şeyleri, anlamadığı tehlikelerle birleştiriyor, ciddiye alınmaması gereken bir dedikodu”
Yayının linki:
https://youtu.be/ipJO5oQX9Lo?list=PLvjQEpSRm2QQSqZqlyfwlvvNEq4RsD0Ke
Bir tarafta baz istasyonlarını yakan İspanyollar, diğer tarafta ise bu teknoloji bir güncellemeden ibaret diyen teknoloji uzmanları.
Bilmediklerimizden korkuyoruz lakin bilgiye ulaşmak için ise çabamız yine “ilgimize dair” bilgimizle sınırlı kalıyor.
Bir yanda nesnelerin internetine hazırlanan bir dönüşüme tanıklık ederken, diğer yandan “ellerimizi nasıl yıkamalıyız” “sosyal izolasyon neden önemli” “ evde kal ne demektir” sorularının cevabının haftalardır anlatılmaya çalışıldığı yoğun bir iletişim ortamındayız. Bilinçli olması tercih iken, mecburi gerçekleşen dönüşüm sürecinde doğru bilgiyi ancak “bilgi” ile ayıklayabiliriz. Dönüşüm ve değişim evlerimize, okullarımıza, iş modellerimize hızlıca yerleşmişken daha fazla hız vaad eden 5G yi tartışmayı bitiremeden 6G’nin gelmesi ise beklenen bir sonuç. Henüz biz 4,5 G yi dahi tam kapasite ile kullanan altyapıya sahip değil iken şu an önceliklerimiz,
-Anda avantajlara odaklanmak,
-Üretmeye ne kadar muhtaç olduğumuzla yüzleşmişken, üretime odaklanmak
-Kaybettiğimizi düşündüğümüz özgürlük kavramının yeniden şekillenmesine tanıklık etmek ve zamanı doğru kullanmayı öğrenmek
-Kendimizi keşfederken, aslında bilginin değerini keşfetmek
-Değişim ve dönüşümün fırsatlarına odaklanmak, güncellenmek
-Yeni dünya düzeninin İyilik ve paylaşmak olduğuna, kazandırdıklarına tanıklık etmek ve benimsemek
İçinde bulunduğumuz şartlar ve yönetmemiz gereken dönüşüm sürecini de göz önüne alırsak,
Odaklanmamız gereken liste başı önceliğimiz; “önce sağlık” ve sağlık için önceliğimiz “sosyal izolasyon” olmalı.
Günün Sözü:
“Dünün yöntemleri ile bugünü yönetmeyelim”
Tezmaksan Yönetim Kurulu Üyesi Fatma Aydoğdu
Sağlıklı Günler,